ızgara nedir? ızgara ne demek? ızgara kelimesinin eş anlamlısı ızgara zıt anlamlısı

NNN SÖZLÜK

1. isim Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç
2. Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir
3. Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril
"Izgaranın sokağa verilen bacasından, kızardıkça yağları eriyen köftelerin kokusu vuruyordu dışarıya." - N. Cumalı
4. sıfat Bu araç üstünde pişmiş
"Gün batmadan çok evvel işlerini bitirdikleri için bu saatte meze ve ızgaralardan başka bir şey kalmaz." - R. N. Güntekin
5. spor Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara
"Ötekisinde altından hâlâ ızgaraları sallanan bir futbol ayakkabı eskisi vardı." - S. F. Abasıyanık

Diğer Kelimeler: tempo, daraltılmak, fidyeinecat, içine oturmak, derde düçar olmak, kilidi küreği olmamak, çavşır, alt kat, dolandırabilme, illüstrasyon, paket, klikleşme, metabolizma, pır, acikma,

gril balık et
Daha fazla ızgara eş anlamlısı için tıklayınız.

• Izgara yapma
  Izgara yapma veya mangal yapma yiyeceklerin ateş üzerine yerleştirilen bir ızgara veya mangal üzerinde pişirilmesi işlemidir.
• Biftek
  Biftek dana eti nden dilim şeklinde kesilmiş genellikle ızgara , fırınlama veya kızartma amacıyla hazırlanan et parçalarına verilen
• Yakitori
  Yakitori (???, ????),(kuş ızgara) Japon mutfağından bir tür tavuk kebap. Kushiyaki (???????) (ızgara şiş) olarak ta bilinir.
• Fajita
  Fajita ya da Fajitas (Fahitas okunur), Tex-Mex mutfağı na ait ızgara et ve buğday ya da mısır unuyla yapılmış tortilla ile ikram edilen
• Kafes (anlam ayrımı)
  Kafes (yapı), ızgara şeklinde tel veya metalden oluşabilen bir yapıdır. Bir nesneyi veya canlıyı korumak, alıkoymak için kullanılır.
• Atık su arıtımı
  Ana atıksu arıtma prosesleri şunlardır; ızgara (ince veya kaba), ön çökeltim havuzu, kimyasal veya biyolojik arıtma üniteleri, son çökeltim
• Sakatat
  Ciğer (akciğer veya karaciğer ): Kızartma (Arnavut ciğeri ), pane, dolma, ızgara, şiş. Dalak : Kızartma, dolma. yumurtası : Tava ve ızgara.
• Hücresel otomat
  Boyutların herhangi ölçülebilir sayısında ızgara olabilir. Zaman hem ayrıksı hem de zamanda t - 1 (onun mahallesi denir) hücrenin sınırlı
• Tayland mutfağı
  kızarmış tavuk kanadı dolması (pik kai sot sai thot), ızgara biftekli bir salata, soğan ile kereviz ya da taze nane (yam nuea yang),
• PT Mi-K mayını
  Mayında baskı plakası yerine metal ızgara kullanılmış bu sayede aşırı basınca maruz bırakılarak patlatılamıyordu. Şu an üreitlmeyen mayın
• 1811 Komisyonları Planı
  Bu imar planının en bilinen özelliği ızgara sistem in kullanılmasıdır. Bazı tarihçiler bu metodu son derece ileri görüşçülük ve vizyon
• Cağ kebabı
  Et yatık biçimde odun ateşinde pişirilir ve Döner bıçağı ile birer porsiyon kesilip ızgara üzerine alınır. Burada et biraz daha pişirilir.
• Tavuk eti
  Tavuk eti ızgara , yahni, yağda veya fırında kızartma yoluyla hazırlanır. Dosya:Chickens in market. jpg | Açıkta satılan tavuklar
• Koyun eti
  Dana eti gibi haşlanarak, ızgara, kavurma veya rosto yöntemleriyle hazırlanması mümkündür. Kategori:Etler Kategori:Koyunlar.
• Polarizör
  en basit doğrusal polarizör, gelen ışına dik şekilde yerleştirilmiş bir dizi ince paralel metal tellerden oluşan tel-ızgara polarizörü dür.
• Ketçap
  Ketçap sıklıkla patates kızartması , hamburger , sandviç , makarna ve kızartılmış veya ızgara et ile birlikte kullanılmaktadır.

-

---