1. isim Bir şeyin en üstteki bölümü
"Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz." - S. F. Abasıyanık
2. Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası
"Ekşisuda trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi." - N. Cumalı
3. teklifsiz konuşmada Birinin yanı başı, baş ucu
"Tepemde durup canımı sıktı."4. anatomi Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
"Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor." - R. H. Karay
5. coğrafya Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
"Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." - N. Cumalı
6. matematik Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
7. matematik İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
8. matematik Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri
Diğer Kelimeler:
petrolojik,
ödence,
deniz aynası,
besleme noktası,
kuruş kuruş,
aklınca,
esirgenmek,
faydasızlık,
yazdırmak,
cirim,
baltalayış,
bilim kuramı,
diyarbakırlılık,
hukukçuluk,
aseptik,
emre
Tarih : 2014-08-21 11:27:00
anlamsız
nisa
Tarih : 2012-12-08 23:02:55
anlamsız
y
Tarih : 2012-11-12 03:01:22
TEPE YUKARIDA ÜSTTE OLAN ŞEY