koyma nedir? koyma ne demek? koyma kelimesinin eş anlamlısı koyma zıt anlamlısı

NNN SÖZLÜK

1. isim Koymak işi

Diğer Kelimeler: yek, canını acıtmak, dolomit, floresans, resmîlik, hırvat, dalgacı, eski tüfek, duyumsuz, sakıncalı, astigmatlık, aletli, boyut katmak, tutulmuş para, gelir ortaklığı,

koyma kelimesinin eş anlamlarını görmek için buraya koyma eş anlamlısı tıklayınız.

• İstihbarata Karşı Koyma
  İstihbarata Karşı Koyma (Kısaca: İKK), karşı istihbarat veya kontrespiyonaj; istihbarat teşkilatı tarafından yapılan hasım ve düşman
• Karşı koyma
  Karşı koyma, bilinçsiz ruhsal içeriklerin biliçli duruma getirilmesinden duyulan hoşnutsuzluk, dolayısıyla belirtilerin giderilmesine ve
• İsim koyma
  Sefarad larca Zeved habat (veya Zebed habat) Aşkenaz larca Simhat bat denen Yahudilik te yeni doğan kız çocuklarına İsim koyma törenidir.
• Angarya (el koyma)
  teriminden türemiş bir uluslararası hukuk terimi olup, savaş döneminde bir devletin savaş amaçları için her türlü mülke el koyma hakkıdır.
• Tıp
  İnsan sağlığının sürdürülmesi ya da bozulan sağlığın yeniden düzeltilmesi için uğraşan, hastalıklara tanı koyma, hastalıkları sağaltma
• Egemenlik
  Egemenlik ya da hâkimiyet, bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç siyasi erkin
• Sivil itaatsizlik
  (ingilizce : Civil disobedience), Sivil yönetim tarafından uygulanan yasaların özüne uyarak yasalara riayet etmeme, karşı koyma anlamına gelmektedir.
• Anamnez
  Anamnez, doktorun hastaya teşhis koyma amaçlı olarak ona sorduğu sorulara sonucu elde ettiği hastanın öyküsüdür. Hastanın mevcut ya da
• Angarya
  Angarya (el koyma) Angarya (iş)
• VP:ELKOY
  YÖNLENDİR Vikipedi:Kullanıcı adı değiştirme/El koyma.
• VP:KAD/EK
  YÖNLENDİR Vikipedi:Kullanıcı adı değiştirme/El koyma.
• WP:USURP
  YÖNLENDİR Vikipedi:Kullanıcı adı değiştirme/El koyma.
• Kabotaj
  yararlanması, millî ekonomi ye önemli bir katkı sağlayacağından, devletler yabancı bandıra lı gemilere kabotaj yasağı koyma yoluna gitmişlerdir.
• Direnç
  Mukavemet - Dayanma, karşı koyma gücü.

-

---