1. sıfat Dar
"Sıkı bir kemer."2. İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan
"Sıkı bir denk."3. Zorlu, güçlü ve etkili
"En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir." - B. Felek
4. Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
"Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu." - Y. K. Karaosmanoğlu
5. İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı
6. Yoğun
"Samsuna geldiğimi ve kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğimi bildirdim." - Atatürk
7. Cimri
8. zarf Sıkıca, iyice
"Sıkı giyinmek."9. isim Disiplin
10. isim Zorlayıcı durum
"Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı."11. isim Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü
"İlk sıkıyı babam attı." - S. Kocagöz
12. Güçlü ve çabuk, hızlı
"Karabalçıklı çiftliği, kasabadan sıkı yürüyüşle bir saat çeker." - R. N. Güntekin
Diğer Kelimeler:
çakışabilmek,
hamle etmek (veya yapmak),
kamelya,
sakırga,
öyle veya böyle,
kışkırtılma,
vusul bulmak,
manej,
mürtesem,
kilometrelik,
gelecekçi,
tutkal şerbeti,
cehennemleşme,
okuma bayramı,
zeytinyağlı dolma,
sinem
Tarih : 2013-02-28 19:45:00
açıklamalarınız çok yetersiz