1. -i, -e Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
"Öteki elini doktorun omzuna koydu." - S. F. Abasıyanık
2. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak
"Bu işe kimi koyacağız?"3. Bırakmak
"İçeri kimseyi koymuyorlar."4. Katmak, eklemek
"Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir." - S. Birsel
5. İmza, tarih, adres yazmak
6. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
"Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor." - R. E. Ünaydın
7. nsz Etkilemek, dokunmak
"Kendisinden yakışıklı ve ünlü olan bir adam için terk edilmiş olmak koyuyor olmalı ona." - İ. Aral
8. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
"Giderlerini iki ay içinde yerine koydu." - N. Cumalı
9. Bırakmak, terk etmek
Diğer Kelimeler:
tramvay hattı,
agop,
boz bulanık,
genellenmek,
değiştirilme,
baş üstünde tutmak,
zat,
yükümlülük,
kompartıman,
takınmak,
vusul,
kuru kalabalık,
genişlik,
gayur,
edeplendirmek,
Henüz yorum yapılmadı. İlk yorumu yapan Sen olabilirsin!