1. -i Bulunduğu yerden almak
"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."2. Yukarı doğru hareket ettirmek
"Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık." - S. F. Abasıyanık
3. Yükseltmek
"Duvarı bir metre daha kaldırmalı."4. Ürün toplamak, taşımak
"İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu." - N. Nâzım
5. Çekmek, taşımak
"Bu araba bu yükü kaldırmaz."6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
"Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir." - Anayasa
7. -e Hastayı hastaneye götürmek
"Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar." - A. Gündüz
8. Tören yaparak ölüyü gömmek
9. Toplamak
"Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar." - N. Cumalı
10. Alıp başka yere götürmek
11. Uyandırmak
"Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni" - Halk türküsü
12. Piyasadan çekmek
"İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar."13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
"Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin."14. Kaçırmak
"Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü." - S. F. Abasıyanık
15. İyi etmek, iyileştirmek
"Bu ilaç onu yataktan kaldırdı."16. Bir şeyden çokça satın almak
17. Tayin etmek, atamak
"Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler." - M. Ş. Esendal
18. Yok etmek, ortadan silmek
"Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır." - O. S. Orhon
19. nsz, mecaz Uygun gelmek, yakışmak
"Bu kumaş fazla süs kaldırmaz."20. argo Çalmak, aşırmak
Diğer Kelimeler:
uğraşılma,
dolaylı,
beşincilik,
lahana,
merak sarmak (veya duymak veya salmak),
limaki,
nevir,
ortam,
çabalama kaptan ben gidemem,
paraşütlü,
kükürt,
endokrin,
pırlak,
mahfuzen,
herkesin gönlünde bir aslan yatar,
Henüz yorum yapılmadı. İlk yorumu yapan Sen olabilirsin!